Yeni dönem başkanı ile yeni umutlar
YILSONUNDA Italya’nın altı aylık AB (Avrupa Birliği) dönem başkanlığı sona eriyor. Başkanlık nöbetini bu kez önümüzdeki alo ay için Letonya üstleniyor.Letonya üstlendiği başkanlık görevinin, ülkenin AB içindeki rolünü değiştirmek için bir fırsat olduğunu düşünüyor. Letonya öncelikle dönem başkanlığına hakkıyla hazırlanabilmek için kendisine tavsiyelerde bulunmak üzere bünyesinde kurduğu ‘Trans-Avrupa Politika Çalışmanın Derneği (TEPSA) işbirliği ile 4 Aralık tarihinde Riga’da. 26 farklı ülkeyi temsil eden 40’dan fazla uzman ve politika yapıcıyı bir araya getirerek “ileri Hareket Birliği: Katılım, Büyüme. Sürdürürebilirlik” başlıklı bir konferans düzenledi. Bu konferansta profesyoneller yaratıcı ve akademik bir ortamda. Tek Pazar ve Enerji Politikası, Doğu Ortaklığı ve Transalantik Ilişkileri ve Letonya Başkanlığı ile ilgili çeşitli konulan tanışma fırsatı buldu.
AB Dönem Başkanlığı’na başlamasına kısa bir süre kala yapılan bu toplantı, uluslararası uzmanlar. politika yapıcılar ve toplum için Letonya’nın planlarını öğrenmek. Önerilmis olan öncelikleri teşvik etmek, değerlendirmek ve öğrenmeye yönelik bir fırsat oldu. Konferans sonunda uzmanlar “Letonya için başkanlık bir şeyi inırgulayabilınek için önemli bir fırsat, ama her şey için bir çare değil” sonucuna vardılar. Letonya bizim için Baltık Denizi kıyısında olan uzaktaki bir yakın ülke. Türkiye ile 1925 yılında başlayan ve Ikinci Dünya Savaşı sonrasında kesintiye uğrayan ikili ilişkiler, bugün NATO müttefikliği ile güçlenmiş ve ülkenin AB üyeliği ile farklı bir boyuta gelmiş. Letonya nispeten yeni bir AB üyesi olmasına rağmen. bulunduğu coğrafi konum ve tarihsel deneyimleri ışığında Avrupa projesinin önemini en iyi anlayan ve bu projenin geleceğine inanan ülkelerin başında yer alıyor.
TÜRKIYE’NIN GELECEĞINE GÜVENIYOR Türkiye, doğal olarak AB ile 2005 yılından beri katılım müzakereleri yürüten bir ülke ve Gümrük Birliği ortağı olarak. Letonyanın dönem başkanlığından önemli beklentiler içinde. Letonya esasen Türkiye’nin tam üyeliğinin AB’nin güvenliğine istikrarına ekonomik dinamizmine katkı sağlayacağına inanan ve enerji sunumuna sağlayacağı katkıların da farkında olan bir ülke. Letonya’nın genelde Ali’nin genişlemesine. özelde de Türkiye’nin üyelik perspektifine olumlu yaklaşımı, bu dönem başkanlığı sırasında. AB ile görüşme sürecinde ilerlemeler yaşanacağı konusunda ümit yaratmakta. Iktisadi Kalkınma Vakfı ve DEIK Başkanı Ömer Vardan yaptığı değerlendirmede, Letonya’nın dönem başkanlığında üzerinde durulması beklenen üç önemli sorunu, vize, serbest ticaret anlaşmaları ve Trans Atlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı süreci olarak vurguladı. Bunun için ilk olarak Türk şirketlerinin ortaklık hukuku ve Gümrük Birliği felsefesine aykırı bir şekilde muhatap olduğu haksız vize ve taşıma kotaları sorunlara nihai ve kalıcı çözüm bulunmasını istedi.
Vizelerin kalkması yönünde geri kabul anlaşmasının onaylanması ile başlatılan vize muafiyetine yönelik diyalogun kısa zamanda sonuç vermesi ümit ediliyor. Vizelerin kalkması ile Türkiye ve AB arasında ticari ve ekonomik ilişkiler artacak ve bunun yanında toplumsal ve kültürel kaynaşma güçlenecek. Aynca Dünya Bankası tarafından hazırlanan raporda da belirtildiği gibi Gümrük Birliği’nden kaynaklanan sorunların kısa zamanda giderilmesi için küresel ve AB ticaret politikalarındaki gelişmeler doğrultusunda anlaşmanın giincellenmesi zorunlu görülüyor. Bu bağlamda AB’nin son yıllarda imzaladığı yeni nesil serbest ticaret anlaşmalarının Türkiye’yi de akitnamesi ancak Gümrük Birliği üyesi olmasına rağmen Türkiye’nin bu anlaşmalara taraf olamamasından kaynaklanan önemli bir sorun. Üçüncü olarak da Türkiye’nin AB ile ABD arasında devam eden Transatlantik Ticaret vc Yatırım Ortaklığı (TTIP) görüşmelerine dahil edilmesi önemli. Dünya ticaretinde tam anlamıyla bir oyun değiştirici nitelikte olan bu anlaşmanın Türkiye gibi taraflardan biri ile yakın ticari uyum içinde olan ülkeler üzerindeki büyük etkisinin olması bekleniyor. Bu ümideri altı ay içinde değerlendirme fırsatı bulacağız.PARA