Yöneticilerin egolarından sıyrılması gerekiyor Geleneksel yönetimde İK’nın rolü, standardizasyonu sağlayıp sonuç almayı harekete geçirecek kontrol mekanizmaları ve sistemler kurmak iken; çevik yönetimde bu rol yerini uzmanlığı, birlikte çalışmayı ve karar vermeyi teşvik eden programlar, sistemler ve stratejiler geliştirmeye bırakıyor. Burcu Yularcı, İK ekibinin tüm bu dönüşüme ayak uydurması hatta önderlik edebilmesi için yaratıcılık, veri analizi ile teknoloji kullanım becerileri gibi birçok alanda kendini geliştirmesi gerektiğini ifade ediyor. Yularcı ayrıca, şirket kültürüne bu kavramın adapte edilmesi için yöneticilerin bazı alışkanhldarından vazgeçmesi, yüksek egolanndan sıynlması ve konfor alanlarından çıkmayı kabul etmesinin şart olduğunu söylüyor.
Kültürel dönüşüm şart “Çevik yöntemleri hakkıyla uygulamak için gereken kültürel dönüşüm, Türk kültürünün bazı özelliklerinin de etkisiyle oldukça sancılı oluyor” diyen Yulara, bu süreçte yapılan büyük yanlışların, kültürel dönüşümün atlanarak bazı şekilsel unsurların dıştan içe adapte edilmeye çalışılmasından kaynaklandığını belirtiyor. Bu da Yulardnın tabiriyle “kan uyuşmazhğma ve hızlı ölümlere” sebep olabiliyor. Çevik yaklaşımda ihtiyaç duyulan bazı kişilik ve davranış özelliklerini Türk çalışma kültürüne yerleştirmenin pek de kolay olmadığına dikkat çeken Yulara, Y kuşağında daha sık rastlanan bu özellikleri şöyle sırahyon “Hata yapmaktan korkmama, risk alma, harekete geçmeyi tetildeyen anlamlı bir vizyondan kaynatdı tutkuya sahip olma, kendi duygularının ve kararlarının sorumluluğunu üstlenme, başkalanyla birlikte yaratmaktan ve birlikte kazanmaktan keyif alma, şeffaflık, yaratıcılık, açık fikirlilik takdir ve kutlama kültürü.”